Omurga Cerrahisi

Omurga Cerrahisi Nedir?

Omurga ve omurilikteki sinir köklerindeki fonksiyon kaybına, yapısal bozukluklara veya diğer patolojilere yönelik cerrahi yöntemidir. Dejeneratif omurga hastalıkları, travmaya bağlı oluşan yaralanmalar, konjenital hasarlar ve tümör gibi kitleler omurga cerrahisi alanına girer. Tüm bu durumlarda sinir kaybı, güçsüzlük, felç, hasarlı bölgede veya vücudun diğer kısımlarında ağrı hissi gelişebilir.

Cerrahi dışı yöntemlere yanıt vermeyen, prograsif dejenerasyonlar modern cerrahi yöntemler ile opere edilir. Ameliyat sonrası 7 gün istirahat edilmeli, zorlayıcı hareketlerden kaçınılmalıdır. Hasta bir hafta sonra ihtiyaçlarını gidermek için minimal yürüyüşler yapabilir ve düzenli kontroller ile iyileşme sürecini atlatabilir. Omurilik bozuklukları, omuriliğin dışından veya içinden kaynaklanabilir. Spinal kordun dışındaki hasarlar, omuriliğin yaralanması omurga kırıkları veya sıkışmasından kaynaklanır.

Omurilik, bir kemik kırığı, omurilik dejenerasyonu veya hematom, fıtıklaşmış disk veya tümör gibi anormallikler nedeniyle sıkışabilir. Disklerin sıkışması ile ortaya çıkan fıtık boyun bölgesinde olabileceği gibi bel omurlarında da görülür. Bel fıtığında kişi bacaklarında güç kaybı, hissizlik bel bölgesinde ağrı hisseder. Yapılacak radyolojik ve fizik muayeneden sonra uygun görülürse ağrı kesiciler, korseler, fizyoterapi ve istirahat ile konservatif bir tedavi uygulanır veya mikrodiskektomi ile sinir köküne bası yapan fıtıklaşmış disk çıkarılır.

Omurga Anomalileri Nelerdir?

Omurganın yapısal bozuklukları konjenital veya sonradan kazanılmış olabilir. Doğumsal omurga bozuklukları embriyonik dönemde meydana gelir ve ilerleyicidir. Bu sebeple en etkili tedavi omurga cerrahisidir. Spinal kanalın tam kapanmaması ile oluşan spina bfida genellikle sakral ve lumbar vertebralarda görülür. Omurilik üzerindeki bu açıklık fıtıklaşabilir ve disk içerisinde sinir ve nörolojik doku parçaları bulunur. Meningosel veya myleomeningosel oluşumu cerrahi ile düzeltilir.

Kifoz ve skolyoz konjenital olabileceği gibi idiopatik veya nöromüsküler sebeplerden dolayı da görülebilir. Skolyoz omurganın sağlıklı pozisyonun bozulması, eğriliğidir. Titanium vida implantasyonu ile eğrilik düzeltilir. Omurga anatomik yapısından dolayı belirli bir derece eğridir ancak 45 dereceden fazla olan eğrilikler dışarıdan görünür hale gelir ve sırt ağırısına sebep olur. Kifoz sırtın üst kısmının öne doğru eğriliği ile daha yuvarlak görünmesine sebep olur. Posturel duruşa göre egzerziler ile kas gücü kazanımı sağlanabilirken ileri derecedeki kamburluklarda cerrahi tercih edilir. Çocuklarda akciğer fonksiyonlarındaki bozulmayı önlemek için erken dönem tedavi oldukça önemlidir. Bir omur ileriye doğru yerinden kayar ve altındaki omura dayanırsa buna spondilolistezis (bel kayması) denir. Bu kayma pars artikularis olarak adlandırılan kemik köprünün çift taraflı kırılması ile meydana gelir. Kaymanın derecesine göre epidural steroid enjeksiyonları veya invaziv yöntemler (laminektomi, enstrümentasyon ile posterior füzyon, posterior lumber interbody füzyon) tercih edilir.

Skolyoz Nedir?

Skolyoz, omurganın anormal eğrilikleriyle karakterize bir durumdur ve sıklığı %3'e kadar çıkabilmektedir. Röntgen filmlerinde omurga S veya C şeklinde görünebilir. Skolyoz, genellikle konjenital (doğuştan), idiopatik (sebebi bilinmeyen) ve nöromüsküler (kas-sinir hastalıklarına bağlı) olmak üzere üç ana alt tipe ayrılır. Eğer hasta gelişme çağındaysa, skolyozun eğriliği ilerleme eğilimindedir.

Skolyoz Tedavi Yöntemleri

Skolyoz tedavisi, hastanın yaşı, skolyozun tipi ve eğriliğin şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Fizyoterapi (Skolyoz Egzersizleri): Skolyozun erken evrelerinde, eğriliği kontrol altına almak ve kasları güçlendirmek amacıyla fizyoterapi uygulanabilir.

Korse Uygulaması: Orta dereceli eğriliklerde, omurganın daha fazla eğilmesini önlemek için korse kullanımı önerilebilir.

Cerrahi Tedavi: Şiddetli skolyoz vakalarında, eğriliği düzeltmek amacıyla cerrahi müdahale gerekebilir. Skolyoz ameliyatında, omurgaya titanyum vidalar yerleştirilerek eğrilik düzeltilir ve omurganın stabilitesi sağlanır.

 

Doğumsal Omurga Anomalileri

Embriyojenik dönemdeki gelişme bozuklukları sebebiyle oluşan deformitelerdir. Anomalinin şekline ve şiddetine göre deformite ciddi boyutlara ulaşabilir ve sonuç olarak solunum sorunlarına ve felçlere sebep olabilir. Beraberinde özellikle göğüs kafesinde olmak üzere diğer organlarda da konjenital anomaliler bulunabilir.

Konjenital omurga anomalileri, büyüme çağında ilerleme gösterdiği için konservatif tedavinin yeri sınırlıdır. Alçı ya da korse uygulaması yapılabilir, ancak deformite esnek değildir ve birlikte göğüs deformiteleri de bulunabilir. Bu durumda alçı ya da korse uygulanmasında sorunlar yaşanabilir.

Deformitenin ilerleyici bir seyir izlemesi nedeniyle konjenital omurga anomalilerinde tedavi, çoğu zaman cerrahidir. Tedavi için değişik cerrahi yöntemler mevcuttur.

Omurga Kırıkları

Omurganın kırıkları bir kol veya bacak kırığından farklıdır. Omurgadaki bir kırık omurilik kanalına bası yaparak omurilik sinirinde hasara sebep olabilir. Omurga kırık ve çıkıklarının çoğu trafik kazaları, düşmeler, ateşli silah yaralanmaları veya spor yaralanmaları sebebiyle oluşur.

Yaralanmalar; orta dereceli kas ve bağ yaralanmalarından, felce sebebiyet veren kırıklı çıkıklara kadar uzanan bir spektrumda olabilir. Kırık ya da yaralanmanın derecesine bağlı olarak, kırık belirtileri; ağrı, yürüme güçlüğü ya da kol ve bacakları oynatamama (tam felç) şeklinde olabilir. Ameliyatsız (konservatif) olarak tedavi edilebildikleri gibi ağır ve felce sebep olan kırıkların varlığında cerrahi tedaviye de ihtiyaç duyulabilir.

 

Boyun Fıtığı

Boyun fıtığı; boyun omur kemikleri arasında bulunan disk adı verilen lastiksi yastıkların yırtılarak omurilik kanalında omuriliği sıkıştırması sonucu oluşur. Omurgadaki diskler dış kısmı lastik iç kısmı ise jöle kıvamında bir kıkırdaktan oluşur. Siniri sıkıştıran dıştaki lastik tabakanın yırtılması sebebiyle, kanalda fıtıklaşan iç kısımdır.

Fıtıklaşan bir disk boyunda omurga, etrafındaki ve içindeki sinirlere bası yaparak kollarda, omuzlarda ve boyunda ağrı, kuvvet kaybı ve hissizlik gibi boyun fıtığı belirtilerine sebep olabilir. Bazen fıtık olduğu halde hiç bir bulgu da bulunmayabilir. Fizyoterapi tedavide boyun fıtığı egzersizleri uygulanabildiği gibi ağır vakalarda cerrahi tedavi de yapılabilir.

Bel Fıtığı

Bel fıtığının sebebi boyun fıtıklarının oluşma mekanizmasıyla aynıdır. Bel fıtığı belirtileri sıklıkla bacaklarda ağrı, güçsüzlük ve hissizlik şeklinde ortaya çıkar. Bel fıtığı tedavisinde cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler denenebilir. Fizyoterapi ile bel fıtığına yönelik olarak bel çevresi kaslarının kuvvetlendirilmesini amaçlayan bel fıtığı egzersizleri yapılır. Bel fıtığı ameliyatları ise endoskopik, mikrodiskektomi ve benzeri yöntemlerle uygulanır.

Bel (Lomber) omurlar arasındaki disklerin, bütünlüğünün bozularak yanındaki yapılara yaklaşması ya da sıkıştırması şeklinde tanımlayabileceğimiz bel fıtıklarının birçok nedeni vardır. Bu nedenler arasında trafik kazaları, travmalar, günlük hayatın gerilimi, belin yanlış hareketi ve yanlış pozisyonlar, bel ve karın kaslarındaki zayıflık, yaşlılığa bağlı olarak kemiklerde oluşan değişiklikler, bel kireçlenmeleri, stres, soğukta kalmak, yorgunluk sayılabilir.

Bel fıtığı belirtileri belde oluşan ağrılar, kas spazmı, bel hareketlerinde kısıtlılık, kasık ve kalçalara yayılan ağrılar, bacaklar ve ayaklarda güçsüzlük ve/veya uyuşukluk şeklinde olabilir. Yapılacak detaylı fizik muayene ve gerekli hallerde yapılacak radyolojik ve elektrofizyolojik incelemeler sonucunda tanı konulur ve konservatif (cerrahi dışı) ya da cerrahi tedavi planlanır. Konservatif bel fıtığı tedavileri:  istirahat, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar, korseler, fizyoterapi uygulamaları, bel, karın ve kalça kas gruplarına yönelik egzersiz programları vb. şeklindedir. Konservatif tedaviye yanıt alınamayan ve cerrahi sınırda olan bel fıtıkları cerrahi (ameliyat) olarak tedavi edilebilir.

Spondilolistezis

Spondilolistezis, omurganın normal hizalanmasını değiştiren bir durumdur ve omurlardan birinin diğerinin üzerinden öne doğru kayması ile karakterizedir. Bu kayma, çevredeki dokular ve sinirler üzerinde basınca neden olarak ağrıya ve diğer semptomlara yol açar. Normalde omurganın kemikleri (omurlar) birbiri üzerinde dik bir şekilde durur ve bağlar ile eklemler omurgayı destekler. Ancak spondilolistezis durumunda bu yapı bozulur ve omurun öne kayması gerçekleşir.

 

Lumbalizasyon-Sakralizasyon

Lumbosakral bölgedeki vertebra anomalileri, omurganın sıralanışında ve yapısında meydana gelen farklılıkları ifade eder. Bu anomaliler, omurganın biyomekanik dengesini etkileyerek mekanik tipte bel ağrılarına neden olabilir. En dikkat çeken vertebra anomalileri arasında sakralizasyon ve lumbalizasyon bulunur.

Sakralizasyon

Sakralizasyonda, 5. lomber vertebra, sakral vertebra özelliklerini taşır. Bu durumda lomber vertebra sayısı dörde iner ve 5. lomber vertebra sakrumla birleşir. Bazen sadece bir transvers çıkıntı sakrum ile birleşir ve bu durumda tek taraflı sakralizasyondan söz edilir.

Lumbalizasyon

Lumbalizasyon, 1. sakral vertebranın değişerek lomber vertebra karakteri kazanmasıdır. Bu durumda altı adet lomber vertebra bulunur. Her iki durumda da hareketli lomber segment sayısı etkilenir ve bu durum, omurganın biyomekanik dengesini bozarak mekanik tipte bel ağrılarına yol açabilir.